Sizi ilk kez "Küçük Kadınlar"daki rolünüzle daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Diğer projelerde oynadığınız karakterler bu kadar ön planda değildi...
- İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunuyum. Daha önce "Seher Vakti", "Ihlamurlar Altında", "Aşk Eski Bir Yalan"da rol aldım ama dediğiniz gibi oynadığım karakterler bu kadar ön planda değildi. "Küçük Kadınlar" ilk ciddi televizyon projem.
Tiyatro yapmaya fırsatınız yok mu?
- Geçen sezon yaptım, bu sezon da olacak mı bilmiyorum. "Dalga" adlı bir oyunu sahneliyorduk, belki bu sene de devam ederiz.
Dizide kızların ablası olan Ekin Türkmen’le aynı oyundaydınız yani.
- Evet, Ekin'le ilk "Dalga" oyununda tanıştık. Orda da Ekin'e aşık ama aşkına karşılık bulamayan bir genci canlandırıyordum. Kader bizi "Küçük Kadınlar"da da aynı tip rollerle karşı karşıya getirdi.
Peki, kimdir Ali İl? Ne yaptı, bu günlere gelene kadar?
- 1981 İstanbul doğumluyum. İki sene gümrük komisyoncusunda çalıştım sonra bir sene kokoreççilik yaptım. Büfem vardı ama sonra sıkıldım. Bir gün televizyonda dizi izliyordum "Bu işi bende yaparım" dedim. Nasıl dizilerde oynarım diye araştırmaya başladım. "Konservatuvara git" dediler. Konservatuvara girmeye karar verdikten sonra girip açık liseden diploma aldım. İlk girişte sınavları kazanamadım. O senem tiyatroyla geçti, amatör çocuk oyunlarında rol aldım. Sonrasında çalıştım, sınavlara girdim ve kazandım. Okula girdikten sonra da ajansa yazıldım. Aslında ilk başta haber spikeri olmak istiyordum. İlginçtir, ailem hâlâ oyuncu olduğuma inanamıyor.
"Küçük Kadınlar"daki performansınız hakkında nasıl eleştiriler alıyorsunuz?
- Dizide gerçek performansımın beşte birini bile sergileyemiyorum ama insanlar oyunculuğumu beğeniyorlar.
brk_dry
Konu: Geri: Ali il röportajı Paz 14 Eyl. 2008, 16:11
PAyLasımın için Çookk SaoL cnm
AselBelis
Konu: Geri: Ali il röportajı Ptsi 15 Eyl. 2008, 00:40
İyi bir oyuncu hakkaten ,bilgi için sağol
pretty
Konu: Geri: Ali il röportajı Ptsi 15 Eyl. 2008, 15:34
bilgi içn saoll
__eLif__
Konu: Geri: Ali il röportajı Ptsi 15 Eyl. 2008, 17:14
saoL
deLi.qirL
Konu: Geri: Ali il röportajı Ptsi 15 Eyl. 2008, 20:47
saoL ßheßişim payLaşım içinn..
rap_hande
Konu: Geri: Ali il röportajı Salı 16 Eyl. 2008, 10:01
evet iyi bir oyuncu gerçekten oda rolünü iyi yapıyor
ARZU-C
Konu: Geri: Ali il röportajı Ptsi 09 Şub. 2009, 14:41
EMEĞİNE SAĞLIK
bursa
Konu: Geri: Ali il röportajı Çarş. 18 Mart 2009, 22:49
gerçekten çok iiyi bir oyuncu gözlerin çok güzel ama sakın bir daha ağlama gerçekten o gözlere yazık kıyamam gerçekten sölüyorum ali ağlarken nedense gözyaşlarıma hakim olamıyorum
-Dark-
Konu: Geri: Ali il röportajı Çarş. 29 Nis. 2009, 11:22
paylaşım için saol
-Dark-
Konu: Geri: Ali il röportajı Çarş. 29 Nis. 2009, 11:23
teşekkürler
-Dark-
Konu: Geri: Ali il röportajı Çarş. 29 Nis. 2009, 11:30
teşekkürler
-Dark-
Konu: Geri: Ali il röportajı Çarş. 29 Nis. 2009, 11:31
güzel olmuşşş
merveburak
Konu: Geri: Ali il röportajı Paz 14 Haz. 2009, 22:07
ALİ O FİLMİN VAZGEÇİLMEZLERİNDEN BİRİ GERÇEKTEN ALİNİN BU FİLİMDE ÇOK TUTULDUĞUNA İNANIYORUM
*SagoLéRa
Konu: Geri: Ali il röportajı Paz 21 Haz. 2009, 18:00
SaoL PayLa$ım İçin..
sen&ben
Konu: Geri: Ali il röportajı Cuma 18 Eyl. 2009, 13:55
burak kadar olmasada ali il de yakışıklı
*nisa*prenses-
Konu: Geri: Ali il röportajı Çarş. 27 Ocak 2010, 14:06
Hayat geçmek zorunda olduğumuz sınavlarla doludur. Bu sınavlar kimilerine “kolay” gelir… Sorunların çözümlerini bulmakta zorluk çekmezler… Adeta sorun çözümüyle birlikte gelir… Bunlar şanslı insanlardır. Bir de hayatları boyunca zor sınavları geçmek zorunda olanlar vardır. Onlar bir çok zorluğa göğüs germek, sırtlarına binen ağır yükleri biraz olsun hafifletmek için hayatları boyunca debelenip dururlar. Bunlar da şanssız insanlardır. Ama bu şanssız insanlar hayata daha bağlıdır… Daha bir tadını çıkartırlar mutlu günlerin. Çünkü mücadele bağlılığı, emek sevgiyi, baş etme gücünün farkında olmak da vefayı getirir. Bütün bu zor sınavlarda elimizi tutan, bize destek veren, hatta gerektiğinde bütün sorumluluğu yüklenen iyilik melekleri vardır etrafımızda… Yeryüzündeki meleklerimiz… Annemiz ve babamız… Hayatlarını , çocuklarının mutluluğuna vakfedenler... Hikayemiz yeryüzündeki iyilik meleklerini kaybettikten sonra birbirine kenetlenmiş beş kız kardeşin hikayesidir...
En büyüğü yirmi, en küçüğü altı yaşında olan beş kız kardeş… Anne babaları bu dünyadan göçüp gittikten sonra karşılaşacakları bütün sınavlarda el ele veren , birbirlerine kızsalar da küsseler de , bağırıp çağırsalar da karşılarına çıkan en zor sınavda bile tek bir yürek olan… Birbirlerinden farklı beş kız kardeş… Kardeşlerine hem anne hem baba olan, hukuk fakültesi 2. sınıf öğrencisi Elif (20), içi dışında, sırdaş, güçlü, “delidir ne yapsa yeridir” tanımının en iyi örneklerinden Armağan (17) - nam-ı diğer Armi - , okul derdiyle , sivilceleriyle , üç kuruş harçlıkla arkadaşlarına rezil olmadan onlara yetişme telaşıyla tam bir ergen Yeliz (15), yaşından büyük bir hastalıkla yaşayan, olgun, kitap okuma tutkusu olan, sorumluluk sahibi, anlayışlı Bilge (12) ve en küçük, en hassas, en sevimli, müzik tutkunu Cansu (6).
Anne babalarının bekçilik yaptığı köşkte kendilerine ayrılmış bölümde, her gün doğumunda, umutla, sevgiyle, ayakta kalma azmiyle güne “merhaba” diyecekler. Ne olursa olsun , pes etmeyecekler. Birbirleri için direnecekler. Başlarına gelecek her felaket onlara bir şeyler öğretecek. Daha güzel günler için hırslanacaklar , güçlenecekler…
Onlar Küçük Kadınlar. Onlar ne pahasına olursa olsun düşmemek için hayatla elele mücadele edecek , hep birlikte “büyüyecekler.”